Sitemize Hoş Geldiniz...

Bilim Ve Teknoloji

bilimsel haberler Arsiv

 

Amerikan bilimadamları, insan yapısı DNA'yı kullanarak yaşayan bir hücre yaratmayı başardı.

İnsan yapısı yapay bir canlı yaratmanın mümkün olup olmadığı sorusuna cevap arayan J. Craig Venter Enstitüsü bilimadamları, yarattıkları hücrenin dünyada yaratılmış ilk sentetik hücre olduğuna dikkati çekti.

Basına yaptığı açıklamada, ekibiyle birlikte hayata geçirdikleri projenin, çeşitli kullanım amaçları için doğada görülen biçimlerinden daha farklı şekilde işleyen organizmalar yaratmak gibi çok daha zor bir hedefin önünü açtığını belirten enstitünün sahibi Venter, yaptıkları işi şöyle tanımladı:

''Bilgisayar örneğini kullanırsak yaptığımız işi, yaşamı bir türden başka bir türe, yazılımını değiştirmek suretiyle, aktarmak olarak tanımlayabiliriz''.

Yarattıkları hücreye ilişkin raporun bugün Science adlı bilim dergisinde yayınlanacağını belirten Venter, yarattıkları hücrenin doğada görülen, kendi kendini yenileyen türler arasında, ebeveyni bir bilgisayar olan ilk örnek olduğunu söyledi.

Bilimadamları, Venter ile ekibinin buluşunun, sonuçta, yeni yakıt çeşitleri üretilmesi, kirlenmiş suyu arıtmanın daha iyi yollarının bulunması, daha hızlı aşı üretimi ve daha başka faydalı buluşlara yol açmak yolunda ümit vadettiğine dikkati çekiyor.
 

Kaynak : AA




BOL MARİFETLİ LAZER IŞINI
 

Tarihin en önemli icatlarından ve günümüzde endüstriden tıbba, telefon şebekelerinden DVD okuyucularına birçok kullanım alanı bulunan lazer ışını 50 yaşına basıyor.


Yarın, keşfinin 50’inci yıldönümü tüm dünyada kutlanacak lazer teknolojisi uçakların yön bulması, dişçilik, yazıcı, fiber-optik kablolarla veri iletilmesi, metal üretimi, slayt gösterisi, DVD okuyucu gibi birçok günlük kullanım alanında insanların yaşamını kolaylaştırıyor.

İlk kırmızı lazer ışını, 16 Mayıs 1960’ta Amerikan Hughes Aircraft havacılık firmasının laboratuvarında çalışan 32 yaşındaki fizikçi Theodore Maiman’ın keşfi sayesinde bir katı kristal yakutla üretildi. İlginç bir şekilde kimsenin kelime anlamını bilmediği lazer, İngilizce yazılışıyla ‘Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation’ tanımının kısaltması.

Bilim insanları, lazer ışını fikriyle aslında ilk ortaya çıkanın 1917’de Einstein olduğunu belirterek, ünlü fizikçinin, ışığın fotonlardan meydana geldiğini ilk farkeden olduğuna işaret ediyorlar. Lazerin 50’inci yıldönümü dolayısıyla dünyanın birçok üniversitesinde de etkinlikler düzenlenecek.
 



BAKALIM NE OLACAK

 

NASA ile Avrupa Uzay Ajansı’nın ortak deneyi çerçevesinde, birbirinden yaklaşık 5 milyon kilometre arayla uçan üç uzay aracı, uzay boşluğunda birbirlerine lazer ışını gönderecek.

Güneşin yörüngesine girecek uzay araçlarının her birinde altın platinden hareket halinde küpler bulunacak. Uzay araçları arasında gönderilen lazer ışınları, bu küplerin her biri arasındaki mesafede meydana gelen anlık değişiklikleri ölçmek için kullanılacak. Fizikçiler, 2020’de başlaması beklenen deneyle, Einstein’in kuramında öngördüğü kütleçekim dalgalarının varlığını kanıtlamayı umuyor. Genel görelilik kuramına göre, uzayda kara delikler gibi büyük nesneler çarpıştığında kütleçekim dalgaları oluşuyor ve zamanda değiklikler meydana getiriyor.




BİRAZDA GEN YAPILARIMIZ BENZEŞİYOR

 

Bugünkü insanın genlerinin yüzde 1’iyle yüzde 4’ü insanın en yakın akrabası olan 'Neandertal'den geldi.


Modern insanın gen yapısıyla Neandertal’in gen yapısı kesişiyor. Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, bugünkü insanın genlerinin yüzde 1’iyle yüzde 4’ü insanın en yakın akrabası olan Neandertalden geldi.

Neandertal, 440 bin yıl önce ortaya çıktı ve 30 bin yıl önce soyu tükendi.

ABD, Kaliforniya Üniversitesi Biyomoleküler Mühendisliği’nden Prof. Dr. Richard Green, bu genetik aktarmanın, 50 bin-80 bin yıl önce, ilk Homo sapienslerin Afrika’dan ayrılıp Avrasya’ya dağılmadan önce, Ortadoğu’da Neandertal’le karşılaştıklarında meydana gelmiş olabileceğini söylüyor. Neandertal genlerinin Avrupalılarda ve Asyalılarda belirlenmesi ancak Afrikalılarda bulunmaması, varsayımı güçlendiriyor.
KAYNAK::


TÜRK PROFOSORLER YAPTI

 

ABD'de Kaliforniya Üniversitesi'nde görevli Türk Profesör Aydoğan Özcan, dünyanın en küçük ve hafif teletıp mikroskobunu icat etti.


Ağırlığı 46 gram olan teletıp mikroskobu, telekomünikasyon teknolojisi kullanılarak hastalara uzaktan teşhis konulmasını öngören tedavi yöntemlerine katkı yapacak.

Yumurta büyüklüğündeki mikroskopta lens bulunmuyor.

Bunun yerine gölge görüntülemeye dayalı lenssiz ultra-geniş-saha hücre izleme dizilişi platformu (LUCAS) olarak bilinen bir teknoloji kullanıyor.

Özcan, "Bu projeyle amacımız kaynakların kısıtlı olduğu yerlerde sağlıkla ilgili daha iyi sonuçlar elde edebilecek bir cihaz geliştirmekti" dedi.


 

Hong Kong’lu bilim insanları internetten görüşme yapanların birbirine dokunup tokalaştığı hissi yaşamalarına aracı olacak robotik el yaptı.


Prof. Liu Yunhui’nin başkanlık ettiği araştırmacı ekip, robotik elin gelecekte çok daha sofistike bir hareket kabiliyetine sahip olacağı kanısında.

Siber el, ‘okey’ ve ‘zafer’ işareti de yapabiliyor.

İşlemlerde gecikmeler ve bazı mekanik sorunlar olsa da ekip, robotik elin gelecekte çok daha sofistike bir hareket kabiliyetine sahip olacağı kanısında.

Elin işleyişinde kullanıcı elektrikli bir bilek bandı takıyor, bant kas hareketlerinden aldığı bilgiyi elektrikli vuruşlara çeviriyor.

Ekip şu an en büyük engellerinin maliyet olduğunu söylüyor.

Daha fazla el becerisi için daha fazla motora ihtiyaç var, bu da maliyeti yükseltiyor.

Amaç insan eline daha çok benzeyen robotik eller üretmek.

Modelin şimdiki haliyse yıl sonunda teki 20 sterlinden (45 TL) satışa çıkacak.

Bugün 2 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!
Siteni Ekle!



Bilim Bilim Genel
link ekle bilim ve teknoloji link ekle Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol